odanın sol taraftaki duvarında kısa kenarları tavana ve zemine bakacak şekilde, yaklaşık 1.70cm uzunluğunda ve 60.cm genişliğinde özensizce çizilmiş bir dikdörtgen beliriverdi. Tepki heyecanla ayağa kalktı ve "şuna bak! bir kapı!" diye haykırdı. Yanılsama soran gözlerle ona baktı. dikdörtgene çizilmiş kapı kulbu hareket etti ve kapı ardına kadar açıldı. oldukça şık bir takım elbise giymiş, yüzü özenle traşlanmış, yuvarlak yüz hatlı, zayıf bir genç kapının eşiğinde duruyordu. gözleri boş baksa da dudakları geniş ve içten bir sırıtışla kaplıydı. Tepki başıyla selam verdi, Yanılsama soran gözlerle ona baktı ve Tepki ilk konuşan oldu; "selamlar, ismim Tepki ve bu da arkadaşım Yanılsama. tatlı arkadaşlığınızı ya da kıpkırmızı düşmanlığınızı tatmadan önce sizden kibritinizi rica etsem çok kaba davranmış olmam umarım." Tepki, uzun bir sessizlik eşliğinde o geniş sırıtışı izlemeye başladı. sırıtış gittikçe silindi ve ağız konuşmak için açıldı; "kibrit yok.... ben... adım... ben Otizm...çıkın.... açık... kapı..." Yanılsama soran gözlerle ona baktı. Tepki sigarasını gömleğinin cebine geri koydu ve "bu da birşeydir dostum" dedi. "en azından dışarıda kibriti olan birini bulabilirim." yaşlı kadın borusunu üfledi. kapıdan dışarı çıktılar, Otizm içeri girdi. Otizm kapıyı kapattı, Otizm kapıyı sildi. Yanılsama tam yürümeye başlamışken Tepki'nin eli onu durdurdu. "bekle, geri geliyor." yanılsama soran gözlerle ona baktı. duvarda, silinen kapının yerine yeni bir kapı duruyordu şimdi. kapı açıldı ve Otizm eşiğinde belirdi. "merhaba...." dedi, "adım... ben.. Otizm.. kapı.. çık.." sakin adımlarla ve geniş sırıtışıyla yanlarına yürüdü. Tepki etrafına baktı; yağmur ve gece sürüyordu. etraftaki binaların çoğunun kapısı ardına kadar açıktı ve şehrin sakinleri panik içinde sokaklarda koşuşturuyorlardı. yürümeye başladılar.

üçlü sokağın köşesini dönüp gözden kaybolduğunda Saygı, ağızında Düzenin penisiyle ve Düzen, kıçına yerleştirilmiş Saygı'nın penisiyle ve ikisi ellerinde birer kırmızı gülle kaldırımda oturuyor, yere saçılmış kendi iç organlarına, alınlarına dikilmiş gözleriyle bakıyor ve yaşadıkları şu son birkaç günü sorguluyorlardı..
Otizm, kravatını gevşetti. Tepki, yanmayan sigarasından boş bir nefes daha çekti. Yanılsama, soran gözlerle ona baktı. "nereye gidiyoruz?" diye sordu Tepki Otizm'e. "yol... kadın.. yaşlı.. boruyu kıçına.."
-devam et-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder