Hakkımda

Fotoğrafım
"daha çok insan öldükçe her şey daha da aynı kalıyor"

25 Şubat 2011 Cuma

"peki her türlü yardımın imkansız olduğu bir yerde düşünce ne yapıyorsunuz?"

kesişen zamanların arasında sıkışıp kalmış bir hikaye anlatıcısının öyküsüne ilerliyoruz korkak adımlarımızla. herşeye dair milyonlarca öyküsü varmış ve öyküleri hep kıyafetleri değiştirilmiş gerçeklerden dokunurmuş. anlatıcı kendi olduğu için kendini koymuş tüm masalların merkezine. ancak çoğu zaman tanıdığı bir kişi bile yokmuş bu masallarda. yaşlandıkça öyküleri iç içe sokar, birbirine bağlar olmuş. üslubu çöpe atıp yerine nakaratlar ve küfürler yapıştırmış. hikayeleri hep birbirine benzemiş çünki kendi ilgilendiği öyküler dokurmuş. bir gün gelmiş, bir evren dokumuş anlatıcı. herşeyiyle yaşayan, büyüyen ve ölen bir evren. kendini onun tam merkezine oturtmuş ve bencilce anlatmaya devam etmiş. kahramanları öldürmüş, evreni parçalamış, yeni bir forma sokmuş, evirmiş çevirmiş yıllar yılı. ve bir gün koca destan, gerçekten canlanmış ve anlatıcının kontrolünden çıkmış. kendi kendini yok etmeye başlamış ve bu kıyımda ilk ölen, anlatıcının karakteri olmuş. o zamandan beri anlatıcı hiç dokumamış bu evreni. ara sıra uğrayıp arkadaşlarıyla bir bakar olmuş çökmekte olan dünyaya ve iç çekişleriyle yaşlı kadını borusunu üflemeye çağırmış. zasylome'un harabeleri arasında kısa bir süre daha yürümüş ve bu defa evrenin kendi dokuduğu öykülerde yol almış. evren yerlebir olduğunda oradan sadece buz mavisi mezarının ufak bir parçasını almış yanına. masalcı öykülerine devam etmiş ancak hiç birinde bu evrenden söz etmemiş, bu evrendeki hiç bir karakteri geri istememiş, paslı demir sandalyesine oturmuş yeni öyküsünü dokurken "telaşa gerek yok, olacak olan olur" diye mırıldanmış bir gece. hiç bir öyküsü bir önceki öyküsünü tamir etmek için yazmamış. yalnızca kendisine eşlik olsun diye, artık dokuyamayacak hale geleceği güne kadar....
          alt anlam çıkartanların boynu altında kalsın bundan öncesi ve sonrası. masalcının göndermeleri dinlemeyi bilen herkes için gayet açıktır. hayatındaki tüm karakterler masallarındaki yansımalarından haberdar edilir kendisi tarafından. ve hakkında bir daha dokumayacağını söylediği masalları asla dokumaz.. ancak zasylom'un, symbarian'ın ya da shadowmoon'un tozlu sayfalarından masalcıyı ziyarete gelen herhangi bir konuk, yeni öykülerde kendini anımsayabilir. dedim ya, seçilen öyküler masalcının ilgisini çeken konulardadır yalnızca. her kelime bir alt anlam taşır ancak ikincinin sorumluluğunu asla üzerine almaz.. bu, doğrudan masalcının maslını dinlediğimiz tek hikayedir, gerisi gelmeyecektir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder